Türkiye Foto Muhabirleri Derneği’nin düzenlediği Yılın Basın Fotoğrafları’nda 2021 Yılın Basın Fotoğrafı ödülünü bu karesiyle Sabah Gazetesi’nden Uğur Yıldırım kazandı. Fotoğraf karesinde, Ermenistan Karabağ’daki ateşkese rağmen Azerbaycan’ın en büyük ikinci kenti Gence’yi hedef aldığı füze saldırısında vurulan binanın enkazı başında Fize Sadıkova, ablası Nurçin Aliyev’in ölüm haberini aldığı anda acıyla feryat etti. 

O FOTOĞRAFIN ÖYKÜSÜ

Yılın Basın Fotoğrafı 2021 ödülünü Sabah Gazetesi foto muhabiri Uğur Yıldırım, Azerbaycan’da çektiği kareyle kazandı. Ermenistan Karabağ’daki ateşkese rağmen Azerbaycan’ın en büyük ikinci kenti Gence’yi hedef aldığı füze saldırısında çoğu sivil onlarca insan uykularında hayatını kaybetti, onlarcası yaralandı. Uğur Yıldırım, Gence’de binanın enkazında umutla kurtarma çalışmalarını izleyen Fize Sadıkova, ablası Nurçin Aliyev’in ölüm haberini aldığı anda acısını fotoğraf karesine taşıdı.

BÖLGEDE 50 GÜN KALDIM
Sabah Gazetesi’nin tecrübeli foto muhabiri Yıldırım fotoğrafının hikayesini şöyle anlattı;
“Azerbaycan ve Ermenistan arasında yaklaşık 30 yıldır devam eden Dağlık Karabağ sorunu 27 Eylül 2020’de iki ülke arasında yeniden ölümcül bir savaşa dönüştü. Savaşı takip etmek için 29 Eylül’de Azerbaycan’a gittim. 50 gün boyunca da bölgede kaldım. Ermenistan Ordusu’nun Gence’ye düzenlediği balistik füze saldırılarında Berde’ye atılan misket bombalarında, Terter’e yapılan topçu saldırılarında ordaydım. Bu süreçte cephe hattında ve gerisinde çalışma fırsatı buldum.

GÖREV VERİLİNCE HEYECANLANDIM
İkinci Karabağ savaşı için Sabah Gazetesi tarafından görevlendirildiğimde heyecanlanmıştım. Bakü’ye ulaşıp sahada çalışabilmek için resmi işlemleri tamamladıktan sonra cephe hattına doğru yola çıktım. Azerbaycan, çatışmaların başlamasıyla seferberlik ve sınır hattı boyunca savaş hâli ilan etmişti, ülkede olağanüstü hal vardı. Türkiye’den ve dünyanın farklı ülkelerinden gelen yüzlerce gazeteci de savaşı takip etmek için bölgeye gelmişti.

SALDIRI GECE OLDU, SABAH ULAŞTIK
Dağlık Karabağ savaşı sırasında Ermenistan Ordusu, Azerbaycan’ın en büyük ikinci kenti olan Gence’ye 4 füze saldırısı gerçekleştirdi. Üçüncü saldırı ateşkes sırasında 11 Ekim’de meydana geldi. Saldırıda 10 kişi öldü ve 40’tan fazla kişi de yaralandı. Savaş boyunca Ermenistan Ordusu cephe hattına yakın şehirleri top ve füzelerle vurdu. Bu saldırılarda 100 Azerbaycanlı sivil hayatını kaybetti. Azerbaycan’da günler boyunca cenaze törenleri fotoğrafladım. 11 Ekim’deki saldırı gece yarısı gerçekleşmişti. Biz cephe hattına yakın başka bir şehirde kalıyorduk. Sabah erken saatlerde olay yerine ulaşabildik.

CANSIZ BEDENLER ÇIKARILDI
Füzenin düştüğü noktada bulunan bir apartman yok olmuş, patlamanın şiddetiyle yüzlerce evde hasar meydana gelmişti. Arama kurtarma ekipleri gece boyunca çalışmıştı, enkaz etrafında yakınlarından haber almak için bekleyen Azerbaycanlıların fotoğrafını çektim. Öğle saatlerinde 12.00’ye doğru enkazdan Anar Aliyev ve Nurçin Aliyev’in cansız bedenleri çıkartıldı. Aliyev çiftinin yakınları ambulansın etrafını çevirmişti, cesetler ambulanslara yüklenirken büyük bir duygu boşalması yaşandı.

ZORDU ACIYI FOTOĞRAFLAMAK
Ordaydım, feryatlar ve gözyaşları arasında fotoğraf çekmeye çalışıyordum. Kız kardeşinin ölüm haberini alan Fize Sadıkova, sinir krizi geçiriyordu. Elleriyle başına birkaç kez vurdu. Böyle mahrem anlarda fotoğraf çekmek hem mesleki hem de psikolojik açıdan zordur. Bu anlarda fotoğraf çekerken hep insanların acısına saygısızlık yaptığımı düşünüyorum. Birkaç fotoğraf çektim ve o alandan biraz uzaklaştım, fotoğraf çekmeden ambulansın gitmesini bekledim. Uzun suredir ‘başkalarının acılarını’ başkalarına göstermek için fotoğraf çekiyorum. Bunu yaparken duygu sömürüsünden, şiddeti dramatize etmekten uzak durmaya, elimden geldiği kadar da şeffaf ve saygılı olmaya çalışıyorum.

TEŞEKKÜR EDİYORUM
Türkiye Foto Muhabirleri Derneği, basın meslek örgütleri arasında benim için çok ayrı bir noktada. Basın fotoğrafçılığı alanında ülkenin en prestijli ödüllerini Yılın Basın Fotoğrafları Yarışmaları ile seçkin bir jürinin değerlendirmesiyle belirliyor. Yılın Basın Fotoğrafları’ndan ödül alabilmek her meslektaşım için büyük bir gurur. Bu ödülü, önemli isimlerin jürisinde bulunduğu bir organizasyonda kazandığım için mutluyum. Keşke acıları fotoğraflamak zorunda kalmasak. Ama çektiğimiz fotoğraflar birer tarih vesikası. Bu tarihi belgelerin ödüllendirilmesi, bu belgeleri insanların hafızalarına tekrar taşınmasına sebep oluyor. Fotoğrafı bu büyük ödüle layık gören 2021 Yılın Basın Fotoğrafı jüri üyelerine teşekkür ediyorum.

YILIN BASIN FOTOĞRAFI ÖDÜLÜNÜ KAZANAN UĞU YILDIRIM KİMDİR? 1985 yılında Tunceli’de doğan Uğur Yıldırım, Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü ve Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Felsefe Bölümü mezunu. Gazeteciliğe 2008 yılında Ankara’da başladı. Anadolu Ajansı ve Hürriyet Gazetesi’nin ardından 2011 yılında Sabah Gazetesi’nde göreve başladı. Mesleğin ilk yıllarında kent gazeteciliği üzerine uzmanlaşan Yıldırım, çok sayıda belgesel fotoğraf çalışmasına imza attı. 2014 yılından bu yana İstanbul’da Sabah Gazetesi Haber Merkezinde görev yapan Yıldırım, başta Ortadoğu olmak üzere dünyanın farklı noktalarında savaş-çatışma alanları ve kriz bölgelerinde çalıştı. Meslek hayatında dünyanın önemli olaylarını haberleştirme ve fotoğraflama şansı bulan Yıldırım, bugün halen savaş ve sonrasında ortaya çıkan insani sorun/sonuçlara odaklanan haber ve fotoğraf projeleri üzerlerinde çalışıyor.