LOUISA GOULIAMAKI

MESLEKTE KADIN OLMAK

AFP için çalışan Louisa Gouliamaki, Arnavutluk’tan Gürcistan’a kadar bölgede yaşamı fotoğraflıyor. Kadın foto muhabirliği için bir avantaj olmadığını söyleyen Yunan foto muhabiri, “Yunanistan’daki hükümet karşıtı bir olayda kadın foto muhabiri arkadaşımla, polisten dayak yedik. Kadınız diye bize farklı davranmadılar” dedi.

Türkiye Foto Muhabirleri Derneğinin 35 yıldır aralıksız düzenlediği “Yılın Basın Fotoğrafları” yarışmasının jüri üyeleri arasında yer alan Yunan foto muhabiri Louisa Gouliamaki, meslek hayatında yaşadıklarını anlattı. Polonya’nın Gdynia kentinde Polonyalı anne ve Yunan baba olarak doğan Louisa, Atina Teknoloji Enstitüsü’nde Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi’nde fotoğrafçılık eğitimi aldı, 1992’den bu yana deklanşöre basıyor. 1996’da Yunanistan ve yurtdışındaki bazı siyasi, sosyal ve spor etkinliklerini üstlendiği Avrupa Basın Fotoğraf Ajansı’nın (EPA) Atina bürosunun sorumlu fotoğrafçısı oldu. 1997-2000 yılları arasında Balkanlar’daki krizi ve Kosova’daki savaşı fotoğrafladı. Louisa, 2005’ten beri Agence France Presse (AFP) ile birlikte çalışıyor, Yunanistan ve yurtdışındaki haberleri takip ediyor ve bazı kişisel projeler üzerinde çalışıyor.

GÖLCÜK DEPREMİNİ FOTOĞRAFLADI

Başta spor ve haber olmak üzere AFP için foto muhabiri olarak çalıştığını söyleyen Louisa, Arnavutluk’tan, Gürcistan’a kadar birçok olayı takip ettiğini, Türkiye’de ise 99’daki depremde çalıştığını ve Gölcük’te yaşananları fotoğrafladığını kaydetti. Bir ajansa bağlı olarak çalışmanın dezavantajlarının olduğunu söyleyen Yunan foto muhabiri, “AFP kablolu servis yapan bir ajans. Çektiğimiz fotoğrafları anlık olarak vermemiz gerekiyor. Ajansımızda gönderdiğimiz fotoğrafları anlık olarak veriyor ve dünyadaki gazete ve internet sitelerinde anlık olarak yer alabilsin. Yaptığım iş bir fotoğrafı çektikten sonra anlık olarak servis edip, diğer işe geçmek. Geniş olarak bir hikayeyi çalışmaya fırsatımız olmuyor. Bu da büyük bir dezavantaj. Fotoğrafları hızlı servis edebilmek uğruna kaçırdığımız çok fotoğraf oluyor” dedi.

KENDİ ÜLKEMDE OLAY ÇEKMEK FARKLI

Foto muhabirinin, çatışma ortamlarında yaşananları dünyaya aktardığını, dünyanın gözü olarak görev yaptığını aktaran Louisa, “Uzun yıllar çatışma ortamlarında çalıştım. Dünyanın çatışma ortamlarında yaşananları görmesini sağlamaya çalışıyoruz. Bu yeterli bir motivasyon sağlıyor. Ayrıca foto muhabiri olmanın getirdiği refleksler var. Bu ikisi birleşince, çatışma ortamında dünyanın gözcü oluyorsunuz” ifadelerini kullandı. Son yıllarda Yunanistan’da ekonomik krizin kendini daha çok hissettirmeye başladığını, eylemler günlük yaşamın bir parçası haline geldiğini söyleyen Gouliamaki, “Kendi ülkemde bu tür günlük olayları çekerken, günlük yaşamıma devam etmek zorundayım. Yurt dışındaki olayları görüntülemeye gittiğimde ise böyle bir zorunluluğum olmuyor. Fotoğrafları çekip dönüyorum. Benim için orası bitiyor. Ama kendi ülkemde krizle beraber yaşıyorsunuz. Kendi evinizdeki olay çok daha farklı. Ayrıca yaşanan ekonomik kriz beni de etkiliyor” diye konuştu.

ULUSLARARASI AJANSLARDA SANSÜR YOK

Bir foto muhabiri olarak kendisine sık sık “Zor durumda olan birine yardım mı edersin, fotoğrafını mı zekersin?” sorusunun geldiğini belirten Louisa Gouliamaki,  “Benim görevim yaşananları fotoğraflamak. Zaman zaman yardım etmeyi de düşünüyorum. Ama fotoğrafı da çekmem lazım. Kosova’da benzer bir durum olmuştu. Fotoğraf çekiyordum, zor durumda olan birini gördüm ve yardım etmeye karar verdim. Yardım edecekken de sivil halk yardıma geldi, fotoğraf çekmeye devam ettim” dedi. AFP’de çalışan foto muhabirlerinin herhangi bir sansüre uğramadan çalıştığını, bunun kendisi için büyük bir avantaj olduğunu söyleyen Louisa, “Uluslararası bir ajansta çalışmam nedeniyle rahatım sansür konusunda. Ancak Yunanistan’daki medya yapılanmasında, medya şirketleri belirli politik partiler tarafından kurulmuyor ama onların desteklediği işadamları tarafından yönetiliyor. Böyle bir durum tabi ki de bir sansür doğuruyor. Ancak dünyanın birçok yerindeki kadar yoğun bir sansür uygulanmıyor” diye konuştu.

KADIN FOTO MUHABİRLERİ DE DAYAK YİYOR

Yaptığı işte kadın olmanın zaman zaman avantajı olduğunu söyleyen Louisa Gouliamaki, toplumsal olaylarda erkek meslektaşları ile aynı muameleyi gördüklerini belirterek şunları söyledi:

“Yunanistan’daki olaylar sırasında iki kadın foto muhabiri polisten dayak yedik. Bizi kadın diye ayırmadılar. Ancak, mültecilerin yaşamını çekerken ise kadın olmak daha avantajlı. Çünkü karşı taraf kendini daha güvende hissedebiliyor. Dolayısıyla kadın foto muhabiri olmanın olumlu tarafları da var. 99’daki Kosova savaşı sırasında ordaydım. Benim çatışma ortamlarındaki ilk işlerimden biriydi. Orada da Kosovalı milliyetçe bir erkeğin fotoğrafını çekerken, bana tepki gösterecekken, kadın olduğumu görünce hiçbir şey yapmadı. Son yıllarda Kadın foto muhabirlerinin sayısı da arttı. Kadınlara verilen işlerle erkeklere verilen işler arasında sıkıntı yaşayabiliyoruz. Benim bir çocuğum var. Küçükken, sıkıntılar yaşıyordum. Çatışma bölgesinde bir görev olduğu zaman çocuğumdan dolayı bana verilmiyordu. Erkek meslektaşlarım tercih ediliyordu. Bu tip ayrımlara çok uğradım.”

SOSYAL MEDYADA FOTOĞRAFLAR ÇARPTIRILIYOR

Çektiği fotoğrafların sosyal medyada, amacının dışında kullanılabildiğinin altını çizen Louisa Gouliamaki , “Bizim yapmakla yükümlü olduğumuz şu. Biz fotoğrafı merkeze gönderdiğimizde bir bilgi yazarız, ajansımız bu bilgiyle fotoğrafı dağıtır. Ama bu fotoğraf sosyal medyada çok değişik yer alabiliyor. Almanya’da çekilen bir eylem fotoğrafını bir Neonazi grubu değiştirerek, kendilerinin yararına olacak şekilde verdiler. Sosyal medyada çok sık rastladığımız bir durum. Son yıllarda şöyle bir şey oldu. AFP, Reuters, AP, Getty gibi ajanslar kendi bünyelerinde kontrol birimleri kurdular. Bu tip fotoğrafların abonelerde ve sosyal medyada nasıl kullanıldığını takip ediyorlar. Son dönemde çok fazla çarpıtma bulunuyor. Ajanslar bunları kendi sosyal medyalarından gerçekleri ile birlikte yayınlayarak ifşa ediyorlar” dedi.

LOUSİA GOULİAMAKİ Polonya’nın Gdynia kentinde Polonyalı anne ve Yunan baba olarak doğan Louisa, Atina Teknoloji Enstitüsü’nde Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi’nde fotoğrafçılık eğitimi aldı. 1992’den beri fotoğrafçı olarak çalışıyor.

Röportaj: Öner Şan