CHRISTOS BONIS
FOTOĞRAF DOSTLUĞU
Türkiye Foto Muhabirleri Derneği ile “Kardeş Dernek” olan Yunanistan Basın Fotoğrafçıları Birliği’nin Başkanı Christos Bonis, 41 yıldır foto muhabiri olarak görev yaptığını söyledi. 103 ülkede fotoğraf çektiğini dile getiren Bonis, “Bizim mesleğimizin doğası gereği çok seyahat ediyor ve çok insan tanıyorsunuz. Bu tanışıklıklar zaman zaman arkadaşlıklara hatta dostluklara dönüşüyor. Benim için bu dostlardan biri, bir dönem Dışişleri Bakanlığı yapan rahmetli İsmail Cem’di. O iki ülkenin dostluğuna çok inandı. Dostluğumuz çok değerli” dedi.
Bonis, Türkiye Foto Muhabirleri Derneği Başkanı Rıza Özel’in sorularını içtenlikle cevap verdi.
Türkiye Foto Muhabirleri Derneği olarak biz ilk kez başka bir ülkeyle “kardeşlik” adımları attığımız bir protokol imzaladım. Bu sizin için de sanıyorum bir ilk. Ne hissediyorsun?
Türkiye Foto Muhabirleri Derneği Yılın Basın Fotoğrafları Yarışması’nın jüri toplantısına davet aldığımda çok heyecanlandım. Bu heyecanı, karşılaştığım misafirperverlik karşısında çok daha büyük bir yoğunlukla hissettim. Çok mutlu oldum. Jüri toplantısında yer almak, buradaki önemli isimlerle bir arada olmak beni çok onurlandırdı. Ve bu organizasyon sırasında temsil ettiğim Yunanistan Basın Fotoğrafçıları Birliği olarak Türkiye’deki meslektaşlarımızın arasında olmak ve bir yazılı metinle dostluğumuzu taçlandırmaktan kısacası iki dernek arasında kardeşlik protokolü imzalamaktan büyük mutluluk duydum.
GELECEĞE TAŞINACAK BİR DOSTLUK
İlk kez derneğimiz böyle saygın bir dostluk protokolü ile yurt dışında bir başka dernekle bağ kurdu. Bu protokolün her alanda bağı olan Türkiye’deki bir dernekle ilk kez yapılması çok anlamlı. Atina’da bu protokol metni bizim birliğimizin ofisinde en iyi şekilde sergilenecek. Derneğin yönetimine ve tüm üyelerine teşekkür ederim. Antalya’da yaşadıklarımla birlikte değerlendiriyorum. Türkiye’deki ve Yunanistan’daki meslektaşlarımızı bir araya getiren bu protokol metni ile oluşan dostluğun önümüzdeki yıllarda çok ileriye taşınacağına inanıyorum. Yunanistan Basın Fotoğrafçıları Birliği yönetiminin sevgi dilekleriyle geldim.
41 YILDA 103 ÜLKEDE FOTOĞRAF ÇEKTİM
Başkanlık bir görev, mesleki olarak seni Türk meslektaşlarımıza anlatmak istesek nasıl anlatırsın gazetecilik hayatını?
1980’de foto muhabirliğine başladım. 41 yıldır mesleğime devam ediyorum. Kadrolu olarak hem Yunan Kilisesi’nin foto muhabirliğini, hem de Yunanistan’daki fotoğraf ajansı Eurokinisi’nin foto muhabiri olarak farklı görevlere gidiyorum. 27 yıldır, politika ağırlıklı olarak çalışıyorum. Ve çalıştığım alan gereği çok fazla dini törenlerden ve benzeri organizasyonlardan fotoğraflar çekiyorum. Bu kareler yurtiçinde ve yurtdışında gazete, dergi, internet ve çok farklı platformlarda yayınlanıyor. 103 ülkede fotoğraf çektim. Tamamı gazetecilikle ilgili görevlerdi. Dediğim gibi ağırlıklı olarak bu görevlerim politika ve dini törenler oldu.
KÖKLERİMİZ ÇOK ESKİ
Yunanistan Basın Fotoğrafçıları Birliği’nden de bahsetsen ne zaman kuruldu?
Yunanistan’da 1939’da foto muhabirleri bir oluşuma gitti. İlk dernek 1939’da kuruldu ve sonrasında pek çok dernek kuruldu. Şöyle söyleyeyim bu alanda 1939’dan bu yana 5 farklı dernek kuruldu. 1998’de bu dernekler tek çatı altında buluştu. 1998’de benim başkanı olduğum dernek ortaya çıktı. Yunanistan Basın Fotoğrafçıları Birliği. Kökleri 1939’da olan bir yapıyız. Bugün tüm Yunanistan’da 200’ün üzerinde üyemiz var.
FOTOĞRAFLAR BENİ SANDALYEYE MIHLADI
Yılın Basın Fotoğrafları Yarışması’nın yurtdışından gelen bir konuğu olarak yarışmaya katılan fotoğrafları nasıl buldun?
Yılın Basın Fotoğrafları Yarışması jüri değerlendirmesinde gördüm ki Türkiye’deki meslektaşlarımız çok iyi eserler ortaya koymuş. Elbette burada sunulan tüm fotoğraflar, foto muhabirlerinin en iyi eserleriydi. Fotoğrafların güzelliği beni oturduğum sandalyeye mıhladı. Ben ilk kez bir jüri koltuğunda yer aldım. Ama sizlerin seçim kriterleri ve değerlendirmeniz çok mükemmeldi. Bu organizasyonda hiçbir sorunun yaşanmaması TFMD’nin başarısını ortaya koyuyor. Yaptığınız bu organizasyon önümüzdeki yıllarda da başarılı olacağının kanıtı.
SEÇİMLER ÇOK OBJEKTİFTİ
Peki seçimleri nasıl buldun. Bir önerin veya değerlendirmen var mı fotoğrafların seçimlerine ilişkin. Mesela şöyle olsa daha objektif olur, daha demokratik olur dediğin bir örnek var mı?
Buraya gelirken aslında kafamda soru işaretleri de vardı. Ama size şunu söyleyeyim. Bir yarışmada fotoğraflar ancak bu kadar objektif değerlendirilir. Kesinlikle bir önerim olmadığı gibi ben sizin fotoğrafları değerlendirme ve seçim şeklinizi örnek olarak başka benzer organizasyonlara öneriyorum. Yarışmada jürinin seçimleri çok fazlasıyla objektifti. Herkes kendi fikrini söyledi. Oldukça demokratikti. Ödül alan fotoğraflar, çok demokratik bir seçimle derecelendirildi. Doğa ve Çevre kategorisinde katılan fotoğraflardan çok etkilendim. Zaten Yılın Basın Fotoğrafı’da bu kategoriden seçildi.
İSMAİL CEM YAKIN DOSTUM OLDU
103 ülkeye gittiğini söyledin. Türkiye’ye kaç kez geldin?
(Gülerek) Çok fazla. Sanıyorum 10’un üzerindedir Türkiye’ye gelişim. İstanbul, Ankara, İzmir ve Edirne’ye defalarca gittim. Antalya’ya ilk kez geldim. Beni büyüledi. Bizim mesleğimizin doğası gereği çok seyahat ediyor ve çok insan tanıyorsunuz. Bu tanışıklıklar zaman zaman arkadaşlıklara hatta dostluklara dönüşüyor. Benim için bu dostlardan biri, bir dönem Dışişleri Bakanlığı yapan rahmetli İsmail Cem’di. Cem’in bakanlığı sırasında Yunanistan’da Yorgo Papandreu Dışişleri Bakanıydı. Ve ben Papandreu’yu o dönemde çok yakından takip ediyordum. İsmail Cem çok defa geldi Yunanistan’a, bende bu ziyaretler sırasında tanıdım kendisini. Hatta Samos’ta Cem ve Papandreu’nun sirtaki oynadıkları anı fotoğraflayanlardan biriyim. Çok samimi bir görüntüydü. Çok yakın arkadaş olduk kendisiyle. Hatta beni Türkiye’ye davet etti. Çok zeki bir politikacı ve Yunanistan’ın yakın dostuydu. O iki ülkenin dostluğuna çok inandı. Dostluğumuz çok değerli. Bu yüzden kendisini çok takdir ediyordum.
Röportaj: Rıza ÖZEL
