Türkiye Foto Muhabirleri Derneği (TFMD) ve AB Türkiye Delegasyonunun iş birliğinde 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü dolayısıyla başkentte “Misafir-Mülteci” başlıklı fotoğraf sergisi düzenlendi. CerModern’de 26 Haziran’a kadar vatandaşların beğenisine sunulan sergide, TFMD üyelerinin son birkaç yılda Türkiye’de ve dünyada mültecilere odaklanarak çektikleri fotoğraflar sergilendi.

CerModern’deki serginin açılışına, TFMD Başkanı Rıza Özel, AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Berger, Türk Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık, Birleşmiş Milletler (BM) Türkiye Mukim Koordinatörü Irena Vojackova Sollorano ve Ravda Nur Vakfı Kurucusu Ravda Nur Cuma’nın yanı sıra çok sayıda davetli katıldı. İlginin oldukça yoğun olduğu sergide ayrıca AB’nin finanse ettiği Ankara Kızılay Toplum Merkezi’nde düzenlenen kısa fotoğraf atölyesine katılan genç Suriyeli göçmenlerin de fotoğrafları yer aldı.

“TÜRKİYE’NİN YAKIN TARİHİ FOTOĞRAFLARLA BELGELENİYOR”

Açılışta konuşan TFMD Başkanı Rıza Özel, 34 senedir yılın basın fotoğrafları yarışmasının düzenlendiğini hatırlatarak “Aslında bu yarışma Türkiye’nin yakın tarihinin fotoğraflarla belgeliyor. Bu yarışmada özellikle 2011 yılından bu yana mülteci gerçeği açıklığı ile ortada. 1990’lı yıllarda Irak’tan başlayan Kürt Göçü de arşivlerimizde. Ama bu çok daha uzun süren çok daha büyük bir nüfus yoğunluğu barındıran bir göç ve yarışmamızın sonuçlarında da ağırlığı var” dedi. Türkiye’nin bugün birçok Avrupa ülkesinin nüfusundan fazla mülteciye ev sahipliği yaptığını kaydeden Özel, “Bu gerçeğin farkındalığı ile hareket etmemek, bu durumu yok saymak, üzerini örtmek bizi gelecekte daha farklı tehlikelerle yüz yüze bırakacaktır. Bu anlamda bu farkındalığın en önemli geri dönüşü kabullenmenin ardından entegrasyon olmalıdır. Bu insanların ülkenin sosyal, kültürel yaşamına ekonomik hayatına entegre olmaları şarttır. Bu anlamda Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonunun katkıları yadsınamaz. Pek çoğu gözden uzak pek çok proje ile AB bu alanda çalışmalara destek veriyor, öncülük ediyor. Bu çalışmada onlardan biri” ifadelerini kullandı.

“DÜNYADA 70 MİLYONDAN DAHA FAZLA YERİNDEN EDİLMİŞ MÜLTECİ VAR”

Berger, açılışta yaptığı konuşmada, 30 yıldan bu yana görev yaptığı alanlarda mülteciler üzerine çalışmalar yürüttüğünü ve bu süre içerisinde mültecilerle ilgili durumun daima kötüye gittiğine şahit olduğunu belirtti. Suriyelilerden önce Filistinli ve Iraklı mültecilere ilişkin çalışmalar yaptığını söyleyen Berger, “Durum ne yazık ki daha iyiye gitmiyor. BM Yüksek Komiserliği’nin açıkladığı rakamlar her yıl artıyor. Açıklanan rakamlara göre, dünyada 70 milyondan daha fazla yerinden edilmiş mülteci var.” ifadelerini kullandı. Christian Berger, Türkiye’nin mültecilere verdiği desteğin önemine işaret ederek, “Türkiye, Suriyeli mültecilere ve dünyanın farklı bölgelerinden gelen diğer mültecilere destek ve yardımlarına devam ediyor. Bizler de Türkiye’ye verdiğimiz desteği sürdüreceğiz. Türkiye gerçekten muhteşem bir iş başarıyor ve genellikle de yeterince takdir edilmiyor. Ben burada takdirlerimi ifade etmek istiyorum.” dedi. Berger, Suriyeliler başta olmak üzere dünyanın farklı bölgelerindeki mültecilerin hikâyelerini zorlu şartlar altında fotoğraf kareleriyle dünyaya anlatan foto muhabirlerine cesaretlerinden ve çabalarından ötürü teşekkür etti.

MÜLTECİLERE EN ÇOK TÜRKİYE EV SAHİPLİĞİ YAPIYOR

BM Türkiye Mukim Koordinatörü Sollorano, dünyanın dört bir yanındaki mültecilere destek sağlayan ülkelere teşekkür ederek, “Türkiye ve tüm Türk toplumuna mültecileri kabul ettikleri için teşekkür ediyoruz. Türkiye, dünyadaki en yüksek mülteci nüfusuna ev sahipliği yapıyor ve bu 5 yıldan bu yana bir dünya rekoru.” ifadelerini kullandı. Sollorano, bu yıl dünyada 70 milyon insanın yerinden edildiğine işaret ederek, “Bu, insanlık adına bir utançtır. Buna izin verdiğimiz için bizim için bir utançtır. Bu insanlara yardım etmek ve destek olmak için çabalayan herkese de teşekkür etmek istiyoruz.” dedi.

“HİÇBİR GÖÇ DALGASINDA KAPILARIMIZI KAPATMADIK”

Türk Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık da her gün yaklaşık 25 bin insanın evini ve yurdunu silah zoruyla terk ettiğine işaret ederek, “Bizlerin, insani yardım kuruluşları olarak görevi, en son mülteci evine dönerek güvenli bir hayat yaşayana kadar çalışmak.” ifadesini kullandı. Kınık, “Tarihimizde hiçbir göç dalgasında kapılarımızı kapatmadık. En son 2011’de başlayan büyük göç dalgasında olduğu gibi” diye konuştu. Ülkelerin de evlerini terk etmek zorunda kalan insanlara karşı uluslararası hukuktan kaynaklanan sorumlulukları kapsamında koruma sağlaması gerektiğine işaret eden Kınık, Türkiye’nin mülteciler ve göçmenler için daima bir köprü vazifesi gördüğünü söyledi. Kerem Kınık, Türkiye’deki koruma ve insani destek programlarını destek veren AB, BM, Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Hareketi ile uluslararası insani yardım sektörüne teşekkür etti.