ALAYLI BAŞLADIM, AKADEMİK YOLA GİRDİM

TFMD Yılın Basın Fotoğrafları organizasyonu içerisinde üç yıldır öğrenciler arasında düzenlenen Ara Güler Özendirme Ödülü’nün 2021 yılı kazananı Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinde Gazetecilik Bölümü öğrencisi Nedim Bayhan oldu. Ödülün ardından Demirören Haber Ajansı’nda telifli muhabir olarak çalışmaya başlayan Bayhan, aldığı ödülü ve hayallerini konuştuk.

Röportaj: Günsu ÖZMEN

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Nedim Bayhan kimdir?

21 yaşındayım. İstanbulluyum ama üniversite için şehir değiştirdim. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinde Gazetecilik bölümü üçüncü sınıf öğrencisiyim. Ama uzun yıllardır fotoğrafla ilgileniyorum. Daha öncesinde de fotoğraf stüdyosunda çalıştım. Üniversitede gazeteciliğin dallarına ayrılmaya başladık. Ben foto muhabirliğe yöneldim. Çünkü sözlerle bir şeyler anlatmaktansa görsellerle bir şey anlatmak bana hep daha cazip geliyor. Demirören Haber Ajansında telifli muhabir olarak çalışıyorum. Bir yandan videografi ile de uğraşıyorum. Çeşitli şirketlerin sosyal medya ve video içerik platformlarını düzenliyorum. Okul bitince tekrar İstanbul’a dönmeyi, ajans muhabirliğine devam etmeyi istiyorum.

Fotoğrafa merakınız ne zaman ve nasıl başladı?

İlk olarak fotoğraf stüdyosuna çırak olarak girdim. Fotoğraf makinasını da ilk orada elime aldım. Sonrasında manzara fotoğrafları çekmeye başladım. Manzara fotoğrafçılığı, beklemek ve sabırlı olmayı gerektiriyordu. Biraz daha hareket ve heyecan istedim. Henüz üniversiteyi kazanmamıştım, gazetecilik okumaya karar verdim. Aslında mesleğe alaylı olarak başladım. Sonra akademik bir eğitim yoluna girdim. Kitaplar okuyarak, ünlü foto muhabirlerin demeçlerini dinleyerek ve onların fotoğraflarını inceleyerek başladım. 16 yaşında Steve McCurry hayranıydım. Şu an çalıştığım kurumda haber takip ediyorum fakat fotoğraf beni hep daha çok cezbediyor.

Fotoğrafın hangi dalına daha çok ilgi duyuyorsunuz?

Manzara fotoğraflarında uzun pozlamayı seviyordum. Bugünse haber fotoğrafçılığı çok hoşuma gidiyor. Olay fotoğrafı çekmeyi, insanları fotoğraflamayı, yazıdan ziyade fotoğrafla anlatmayı daha etkili buluyorum. Belgesel fotoğraf alanına büyük ilgim var.

Fotoğraf eğitimi alıyor musunuz? Örnek aldığınız fotoğraf sanatçıları kimlerdir?

Üniversitede bölüm derslerim var. İnternetten eğitim platformları üzerinden bazı eğitimlere katıldım, sertifikalar aldım. Filmler izledim. İstenilen kadrajı ve anı yakalamak sinema filmlerinde de gerçekleşiyor. Bunlara ek olarak sürekli fotoğraflar inceledim. Örnek aldığım fotoğrafçılara gelince Türk olarak Rıza Özel, Bülent Kılıç, Uğur Yıldırım, İbrahim Meşe, Emrah Özdemir gibi isimleri izliyorum. Dünya genelinde tabii ki Steve McCurry çok değerli ve çok başarılı bir foto muhabiri.

FOTOĞRAFIN DUYGUSUNA ÖNEM VERİYORUM

Fotoğraf çekerken en çok dikkat ettiğiniz şeyler nelerdir?

Ben hep iki gözüm açık fotoğraf çekerim. Bir gözümle vizörden bakarken diğer gözüm dışarıdan bakar ve etrafı kontrol eder sürekli. Fotoğrafı çekerken olayı nasıl anlatacağım, o duygu yükünü nasıl anlatacağım benim için önemlidir. En önemlisi de herkesten farklı nasıl bir bakış açısı yakalayıp o fotoğrafı çekebilirim. Kadrajınız her zaman çok daha farklı olması gerekiyor. Yani fotoğrafın perspektifine ve duygusuna çok önem veriyorum.

PANDEMİNİN ETKİSİYLE ŞANSIM OLDU

4 senedir medya sektöründesiniz. Siz nasıl sektöre girdiniz?

Mahallenin fotoğraf stüdyosunda başladım. Sonra medya ajansında getir götür işleri yaparak çalıştım. Üniversiteye geldim. İkinci sınıftan itibaren üniversitenin basın yayınında fotoğrafçı olarak başladım. Pandemi başladı, bu süreç bana pozitif olarak döndü. Daha çok fotoğraf çekme şansım oldu. DHA’da iş fırsatını değerlendirdim. Pandemi sürecinde İstanbul’daydım ve Çanakkale DHA’da bir ihtiyacın olduğunu duydum. Şubat ayından bu yana telifli muhabir olarak çalışıyorum.

FEDARKARLIK GEREKİYOR

Bende sizin gibi bir üniversite öğrencisiyim. İletişim fakültesi öğrencileri medya sektöründe nasıl rol almaya başlamalılar?

Tecrübe kazanmak adına çok fedakârlık yapmak gerekiyor. Ben 4 ay ajans dışında başka bir yerde çalışmadan sabahtan akşama kadar çalıştım. Ajans muhabirliği de çok hareketli. Sürekli telsiz dinliyorsunuz. Gecenin ikisinde de habere gidilebiliyor. Bunu göze alabilecek insanlar olmalılar. Tatillerinden, arkadaşlarıyla vakit geçirmelerinden fedakârlık göstermeleri gerekiyor. Yani arkadaşlarıyla bir bardak çay içecekleri vakitten bile fedakârlık göstermeleri gerekiyor ki gelecekte bunların ödüllerini alabilsinler.

Günümüz iletişim fakültesi öğrencileri, öğrencisi anlayışından ayrılmadığı zaman gerçekten ilerlemesi çok zor. Sürekli insanlarla olmanız gerekiyor ki tecrübe kazanasınız. İnsanlarla aranızdaki bağınızı çok iyi kurmanız gerekiyor. Bir söz vardır paradan daha önemlisi insan kazanmaktır. O yüzden iletişim fakültesinde okuyan arkadaşlara önerim her zaman insan ilişkilerine düzeyli bir şekilde tutmaları, onlarla iyi vakit geçirmeleri ve onlardan birçok şey öğrenmeleri gerekiyor. Bu meslekte insan tanımak gerekiyor. Toplumun her köşesinden insanı tanımak ve gazetecilik yapacağınız yerdeki insanları tanımak gerekiyor. Bunlara ek olarak joker eleman olmalılar. Kamera kullanmayı, fotoğraf makinesini kullanmayı, haber yazmayı ve anons çekmeyi bilmeleri gerektiğini düşünüyorum. 

Demirören Haber Ajansında çalışıyorsunuz. Ajanstaki tempo nasıl? Genç foto muhabir olarak ajansta bir gününüz nasıl geçiyor?

Çanakkale büyük şehirlere kıyasla sakin bir yer olduğu için asayiş olayları az. Daha çok özel haber yapıyoruz. Özel haber çekiyoruz ajansa gelip işliyoruz ve yazıyoruz. Saat sabah sekizde girdiğimiz ofisten kaçta çıkacağımız belli olmuyor. Ajans muhabiri olarak çalışıyorsanız yarına plan yapmanız pek mümkün olmuyor. Bazen akşam altıda çıktığımız da oluyor ama ben sadece bir habere 4 gün gidip geldiğimi, emek sarf ettiğimi hatırlıyorum.

TFMD fotoğraf yarışmasına katılmaya karar verme süreciniz nasıldı? Yarışmaya katılmaya nasıl karar verdiniz?

2020 yılından itibaren Türkiye Foto Muhabirleri Derneği’ni çok yakından takip ettim. Bölümümdeki Onur hocam ile istişare yaptık. Çanakkale’de ne çektim ya da ne çekebilirim diye düşündük. Marmara Adası’nda gerçekleştirdiğim bir proje vardı. Kadın ve erkek heykeltıraşlar bir mermer ocağı içerisinde birlikte çalışıyorlardı. Bununla ilgili bir foto belgesel yapabilirim diye düşündüm. Kazandığım fotoğrafı çektim. Yarışma takvimi açıklandı.

 

İNSANIN ÖZGEÇMİŞİNE YAZACAĞI EN KUVVETLİ ÖDÜL

TFMD Ara Güler Özendirme Ödülünü kazanınca neler hissettiniz? Çevrenizden gelen tepkiler nasıl oldu?

Birinci olduğumu öğrendiğimde havalara uçtum tabii ki. Çünkü bu benim hayalimdi. İletişim fakültesinden mezun olacak insanların özgeçmişine yazabileceği en kuvvetli ödüllerden biri.  37 senedir bu yarışma düzenleniyor ve son 2 senedir üniversite öğrencilerine de özendirme ödülü veriliyor. Bu ödülü kazanmak ve bununla mezun olacak olmam çok gurur verici. Ailem, yakın arkadaşlarım ve çalıştığım ortamdaki diğer ajanslar ve yerel gazeteler dâhil herkes tebrik etti. Türkiye’nin dört bir yanından arayıp kutladılar. Tebrik edenlerin çoğu bununla yetinmememi istediler. Yetinebilen bir insan değilim zaten. Çektiğim fotoğraflardan ve kazandığım ödüllerden aldığım güvenle kendimi biraz daha ön plana atmaya çalışıyorum. Artık bütün odak noktamı mesleğime verdim. Umarım gelecekte de daha iyi işler yaparım.