Dünyayı sarsan, hayatın her alanının derinden etkileyen COVID-19 pandemisinde insanlık salgın hastalık riskine karşı evlerine çekildi, işyerleri kapandı. Hayat durdu, insanlar sokak- lardan çekildi. Hayalet şehirler, mahalleler, sokak ve caddeler ortaya çıkarken, foto muhabirleri ise bu tarihi anlarda her yerde objektiferi ile tarihe not düştü. Tıpkı savaşlarda, kalkışmalarda, doğal afetlerde, büyük facialarda olduğu gibi herkesin kaçtığı yönün tersine koştu foto muhabirleri. Tarihe not düşmek, yaşadığımız süreci en iyi anlatacak bir kareyi ölümsüzleştirmek için foto muhabirleri, tüm riskleri göze alarak tarihe tanıklık etti. Sağlık çalışanlarının en zor zamanlarında onlarla hastanelerde, karantinaya alınan yurtlarda, mahallelerde, kapısında sıra oluşan marketlerde, eczanelerde, boşalan kentlerde, insanların çekilmesiyle sokakların sahibi olan sokak hayvanlarının yanında. Her noktada onlar yani foto muhabirleri vardı. Çektikleri karelerle tarihe not düştükleri gibi, oturduğunuz evlerinizde de olup bitinden haberdar olmanızı sağladı. Risk alarak her koşulda işini yapan her bir meslektaşımızı çabası nedeniyle yürekten kutluyoruz. Tüm dünyayı saran salgında meslektaşlarımızdan yalnızca birkaçının Türkiye’den fotoğrafları sayfalarımıza taşıyoruz.

VE DÜNYA DEĞİŞTİ
içbir şey eskisi gibi olmayacak. 2019 Aralık ayında Çin’in Wu- han kentinde ilk kez ortaya çıkan koronavirüs tüm dünyada öyle hızlı yayıldı ki insanlık tarihinde şimdiden derin bir iz bıraktı. Virüs salgını Antarktika hariç tüm kıtalara yayıldı. Dünyada koronavirüse yakalanan kişi sayısı yalnızca 8 ayda 15 milyona yaklaştı. Virüs nedeniyle yaşamlarını yitirenlerin sayısı 600 bini aştı.

HAYAT DURDU

Koronavirüs, dünyayı ekonomik, sosyolojik ve çevresel olarak da etkiledi. Salgının yayılmasıyla birçok ülkede sağlık sistemi kilitlen- di, insanlar sokaklarda, huzurevlerinde, yaşadıkları evlerde ölüme terk edildi. Yalnızlaşan evlerine hapsolan insanlık, boşalan kentler, kapanan şehirler… Dünyada seyahat durdu. Havayolları tek tek uçuşlarını kapadı. Trenler raylarda hareketsiz kaldı. Önce sınırlar, sonra şehirler sonra evler kapandı. Ticari faaliyetler askıya alındı, çalışma hayatı ofislerden evlere taşındı. Bu süreçte birçok küresel kurum uygulamaları ile eleştiri alıp, sınıfta kalırken yeni gözde sektörlerde oluştu… Ve insanlık doğaya yüzünü döndü, tarım ve hayvancılık, üretim, toprak ve su yeniden önem kazandı.

DOĞA KENDİNİ YENİLEDİ

Koronavirüs salgınıyla birlikte doğa yeniden kendine geldi. İnsanlık evlere çekilirken, çevresel kirlilik ve hava kirliği azaldı. Öyle ki havadaki kirlilik düzeyi uzun yıllardır görülmeyen seviyelere indi. Ege kıyılarında 25 yıl sonra balinaların görülmesi gibi insanlığın çekildiği çevrede ender görülen hayvanlar tekrar yüzlerini gösterdi. Doğa kendine geldi, denizler daha mavi, ormanlar daha yeşil, gökyüzü yıldızlarla ortaya çıktı.

BİZİ BEKLEYEN GELECEK…

Ve koronavirüs COVID-19 salgını sonrası için dünyayı neler bekliyor? Dünya eskisi gibi olur mu? Ekonomide küreselleşme son mu buluyor? Yeni çalışma hayatı, yeni üretim modelleri mi ortaya çıkacak? Ülkeler, kendi kaynaklarına, hükümetler içemi dönecek? Tarımsal üretimin ve gıda güvenliğinin geleceğinde yeni bir düzen mi geliyor? Bu soruların cevaplarını ancak gelecek yıllarda göreceğiz…

MECLİSE ÇAĞRI!

Tüm dünyayı saran meslektaşlarımız tarihe not düşen karelerini sayfalarımıza taşırken 100. yılını kutlayan Meclisimize de bir hatırlatma yapmak istiyoruz. Geçtiğimiz aylarda Anayasa Mahkemesi (AYM), basın ve gazetecilik mesleğinde çalışanlara yıpranma payını sarı basın kartı sahibi olma şartına bağlayan düzenlemeyi iptal etti. Resmi gazetede yayımlanan karar 4 ay sonra yürürlüğe girecek Gazetecilerin yıpranma haklarının tekrar geri verilebilmesi için Anayasa Mahkemesi’nin uyarıları doğrultusunda Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin yeni düzenleme çıkarması gerekiyor. Eğer yasal düzenleme gerçekleşmezse savaşta, depremde, selde, afette, kazada, 15 Temmuz’da ve COVID-19 salgınında her türlü riski alıp canlarını hiçe sayarak görev ya- pan gazeteciler yıpranma hakkını kaybedecek. Yapılması gereken yalnızca Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği yasadaki ‘‘basın kartı sahibi olma koşulu’’ yerine, ‘‘212 sayılı Kanunla değiştirilen 5953 sayılı Kanuna tabi olarak çalışan sigortalı’’ ifadesinin getirilmesi…