TARİHİ, COĞRAFYAYI, KÜLTÜRÜTEK KAREYE SIĞDIRMAYA ÇALIŞIYORUM

“Fotoğraf sadece açı, ışık, derinlik, enstantane değil benim için. Tarihi coğrafyayı ve kültürü tek kareye sığdırmaya çalışıyorum”

Türkiye Güzellikleri 2021 yarışmasında ödül alan isimlerden Ali Mermertaş, yaşadığı coğrafyada Karadeniz insanının kültürünü, özellikle de evlerin içindeki kültürü çekmeyi çok sevdiğini söyledi, “Fotoğraf sadece açı,

ışık, derinlik, enstantane değil benim için. Tarihi coğrafyayı ve kültürü tek kareye sığdırmaya çalışıyorum” diyen Mermertaş’a göre Türkiye’nin her yeri ayrı bir kültür ayrı bir renk.

Röportaj: Osman ŞİŞKO

 

Fotoğraf sanatçısı Ali Mermertaş kimdir?

Mesleğe ilk adımı attığımda 17 yaşımdaydım, Ben 1984 Trabzon doğumluyum. Karadeniz Teknik Üniversitesi Kimya bölümü ve Anadolu Üniversitesi Fotoğrafçılık ve Kameramanlık bölümlerinden mezunum. Trabzon’da yaşıyorum ve aktif olarak özel fotoğrafçılık yapıyorum.

 

Fotoğraf merakı, nasıl başladı?

Küçüklükten beri fotoğrafa meraklıydım ama üniversite yıllarında ilgim arttı. O dönem ağabeyim gazetecilik yapıyordu. İzin günlerinde ve akşamları onun fotoğraf makinesiyle bulunduğum ortamlarda çekim yapıyordum. Bir akşamüzeri ters ışıkta tesadüfen flaşın patlamaması üzerine silüet bir görüntü oluştu. Bu benim ilgimi çekti. Makinenin, fotoğrafların özelliklerini ve çekim tekniklerini araştırmaya başladım. O zamanlar fotoğrafçılık konusunda da çok az da olsa siteler vardı. İyi çekim yapanların fotoğraflarına bakıp, fotoğraftaki güzelliğin kaynağının ne olduğunu merak edip bu yönde araştırmalar yaparak yola çıktım. Tabii ki o dönemde iyi fotoğrafçılardan bilgilendirme konusunda destek olanlar da oldu olmayanlar da.

 

Kendine bir has tarzınız var mı ve bu zamanla evrildi mi?

İlk başlarda insan odaklı çalıştım. Belli bir süre sonra kendi tarzımı oluşturmaya çalıştığımda sadece insan ve kültür ilişkisi üzerine yoğunlaştım. Yaşadığım coğrafyada Karadeniz insanının kültürünü, özellikle de evlerin içindeki kültürü çekmeyi çok seviyorum. Başka coğrafyalara gittiğimde de o coğrafyanın kültürünü yansıtan fotoğrafları çekmeyi tercih ediyorum. Fotoğraf sadece açı, ışık, derinlik, enstantane değil benim için. Tarihi coğrafyayı ve kültürü tek kareye sığdırmaya çalışıyorum.

İlk ödülünüz hangisiydi, neler hissettiniz o ödülü alınca?

Trabzon belediyesinden 2007 yılında mansiyon ödülü almıştım. Sonrasında çok ödül aldım ama tabii ki ilk olanın tadı başka. O ödül, fotoğrafa tutkumun artmasına da sebep oldu.

 

 

Ali Mermertaş her yıl çok sayıda ödül alıyor. Nasıl oluyor?

Benim için kırılma ya da eşik atlama dönemi Alanya Belediyesi’nin bir fotoğraf yarışmasında birinci olmam oldu. Orada önemli olan birinci olmamdan ziyade, idol olarak gördüğüm birinin jüri üyesi olduğu yarışmada ödül almamdı. Ondan sonra mütemadiyen yarışma- lara katıldım. 20 ödül aldığım yıllar da 5 ödül aldığım yıllar da oldu. Son zamanlarda planlı programlı olarak çalışıyorum. Konuya göre çalışmalar hazırlıklar yapıyorum. Yarışmanın niteliği de seçicilikte önemli bir yer tutuyor. Ben daha çok insan, yaşam, kültür gibi konulara daha çok ağırlık veriyorum. Yarışma konusuyla ilgili kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Bilmediğiniz konunun, yörenin fotoğrafını çekemezsiniz. Orada fotoğrafa bir coğrafyayı bir tarihi sığdırmaya çalışmalısınız. Bu bazen bir çocuğunun gözlerindeki yaş, bazen bir kadının ellerindeki nasır olur. Fotoğraftaki her detay görünür, görünmez zannedilir ama görünür. O yüzden o detayları görmek için bilmek gerekir. Bu da fotoğrafçının konuya ve yöreye hakimiyetiyle olur.

Başka projeleriniz var mı?

Fotoğraflar andır, zamanı durdurur ve tarihi birer bel- geye dönüşür. Yayla insanları belgesel projemin çekimlerini sürdürüyorum. Bu benim için belki de ömür boyu sürecek belgesel projesi.

 

Sizi en çok gururlandıran ödülleriniz hangileri?

Birincisi Tarım Bakanlığının düzenlediği Tarım Ve İnsan yarışmasında birinci olmuştum, katılım sanırım 5 bine yakındı. Kültür Bakanlığı tarafından düzenlenen Devlet Fotoğraf Yarışmasında 2020’de İnsan kategorisinde başarı ödülü aldım. Son olarak da Türkiye Foto Muhabirleri Derneğinin yarışmasında Türkiye’nin Güzellikleri Yarışması’nda ödül aldım. Bu da benim için özel çünkü farklı bir platformda ve tarzda farklı gözlerin seçici olduğu değerli bir yarışmaydı. Bu açıdan benim için bu ödül çok anlamlı. Sanırım bu yarışmaya da 5 bin civarında fotoğraf katıldı. Çok geniş katılım oldu. Yıl içinde dünyanın çeşitli yerlerinde sergilenecek fotoğraflar

Eşiniz de fotoğrafla ilgileniyor sanıyorum. Nasıl tanıştınız, biraz aile hayatınızdan bahseder misiniz?

Biz, fotoğrafçılığa yeni başladığım dönemde fotokritik diye bir site vardı. Orada tanıştık ve evlendikten sonra bizim için aile mesleği oldu. Çalışmalarımda en büyük destekçim eşim diyebilirim. Şimdi eşimle birlikte özel gün fotoğrafçılığında da sanatımızı katmaya çalışıyoruz. Farklı bakış açısıyla çalıştığım için kendi tarzımı da yansıttım. Amatör fotoğrafçılıkta geniş açıyı sevdiğim için geniş açı çalışmayı seviyorum.

Deklanşöre bastığınızda, ‘bu tamamdır’ dediğiniz olur mu?

Daha çok bir mekan gördüğümde o hissiyat oluşur. Orda fotoğraf çektiğimde güzel bir eser ortaya çıkacağını hissederim, heyecanlandırır. Mekanı gördüğümde kafamda fotoğrafı çekerim zaten. Daha çok fotoğrafın kurgusunda ve fikriyatında heyecanlanıyorum. Kadrajı buluyorum, zamanını, ışığını açısını, konusunu, detayını kafamda canlandırıyorum. O zaman o hissiyatı yaşıyorum.

Fotoğraf ile ilgili eğitimler de veriyorsunuz?

Tecrübelerimi, bilgi birikimimi insanlara aktarmayı seviyorum. Halk Eğitim Merkezlerinde, Derneklerde, eğitimler de verdim. Eğitimcilik, anlatmak, öğretmek de haz veriyor. Benim eğittiğim öğrencilerim arasında da iyi fotoğrafçılar var, pek çok ödül alanlar var. Bu da başka bir haz.

Fotoğrafçılık açısından hangi bölgeler zengin sizce?

Hem yaşayışı hem de rahat çekim yapma açısından Doğu ve Güneydoğu çok farklı. Ama bence Türkiye’nin her yeri ayrı bir kültür ayrı bir renk. Kültür, coğrafya, tarih çok canlı ve farklı. Doğru bir ışıkla, iyi kadrajla bu renkler cennet. Bunu sadece fotoğrafçılık açısından söylemiyorum. Her alana uyarlayabilirsiniz.

Örnek aldığınız isimler var mı?

İlk başladığım zamanlar Erdal Kınacı’yı ve Ahmet Fatih Sönmez’i beğenir, örnek alırdım.

Genç fotoğrafçılara ne tavsiye edersiniz?

Yaşadığımız dönem fotoğraf çağı oldu. Fotoğrafçılıkta yetenekten ziyade bilgi ve çalışma önemlidir. Hem çekeceğiz fotoğrafı bilmeniz hem fotoğraf çekmeyle ilgili bilgi sahibi olmanız, zaman ayırmanız gerekir. Hem çekmek hem izlemek lazım. Daha iyisini çekmek için sürekli kendimi eleştirmeye ve geliştirmeye çalışırım. Gezmek, araştırma yapmak da fotoğrafçılıkta olmazsa olmaz diyebiliriz. Ama gezerken gezilen yerlerle ilgili okumak, dinlemek, izlemek bilgi sahibi olmak gerekir.

Son olarak ne söylemek istersiniz?

Türkiye Foto Muhabirleri Derneği’nin geleneksel yarışmasını Türkiye’de tüm fotoğrafçılara açması bence çok önemli. Türkiye Foto Muhabirleri Derneğine, jüriye ve dergiyi hazırlayanlara teşekkür ediyorum. Çalışmalarını ilgiyle takip ve takdir ediyorum.