“DÜNYA ÇAPINDA FOTO MUHABİRLERİMİZ VAR”

Türkiye Foto Muhabirleri Derneği’nin (TFMD) Yılın Basın Fotoğrafları Yarışması jürisinde ilk kez yer alan Fanatik Gazetesi Foto Muhabiri ve aynı zamanda TFMD Yönetim Kurulu Üyesi Murat Akbaş, Foto Muhabiri’ne konuştu. Yılın Basın Fotoğrafları 2024 jürisini değerlendiren Akbaş, “Ülkemizde gerçekten dünya çapında çok iyi foto muhabirlerinin olduğunu düşünüyorum. Bu yarışmaya gelen fotoğraflar da bunu çok net gösterdi” dedi.

Gazetecilik ve foto muhabirliğine olan ilgisinin lise yıllarında amatör futbol oynarken başladığını anlatan Akbaş, Foto Muhabiri’ne şunları aktardı:

Yaklaşık 30 yıldır spor foto muhabirliği yapıyorsunuz. Mesleğe olan ilginiz nasıl başladı?

Lise yıllarında amatör futbol oynarken fotoğraflarımızı çeken bir abi vardı. Ondan fotoğraflarımızı almak cok zordu. Çünkü çok nadir geliyordu maçlara. Bende kendim çekmeye karar verip fotoğrafa merak sardım ve hem fotoğraf çekmek hem de haber yapmak için gazeteci olmaya karar verdim. 1994 yılında İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi’ni kazanınca İstanbul’a geldim. Basın ve spor dersine giren hocamız Rıdvan Yelekçi, yeni bir spor gazetesi kurulacağını ve gazetenin stajyer aradığını bizlere söyleyince bende Fanatik Gazetesi ne stajyer olarak başvurdum ve 1996 yılından beri Fanatik Gazetesi’ndeyim.

ARA KUŞAK 

Bizim nesil biraz ara kuşak oldu. Hem film hem de dijital makinelerle çalıştık. Bu mesleki açıdan gerçekten  devrimdi. Bunu yaşayanlar çok iyi bilir.

Filmli makinelerle çalısmak zor. Emek, bilgi, beceri isteyen ve  foto muhabirini çok zorlayan bir olaydı. Fotoğraf çekmek zor olduğu gibi gazeteye uzak bir yerdeysen filmi gazeteye ulaştırmak daha zordu. Şehir içi bir yerdeysen araçla filmi gönderiyorsun. Şehir dışında ise ya filmi yıkayacaksın ya da bir fotoğrafçı ile anlaşıp fotoğrafları yıkayıp sonra kendin tarayıp gazeteye transmitter ile göndereceksin. Özelikle şehir dışı veya yurt dışında yaşadığımız maceralar anlatmakla bitmez.

KURYE İLE FİLM GÖNDERİYORDUK

Futbol maçları spor muhabirlerinin er meydanı gibidir. Maçlar genelde gece maçı oluyor. Bu yüzden fotoğrafları baskıya yetiştirmek için zamanla yarışıyorduk. Maçların ilk 15  dakikası, devre arası ve maç sonundan gazeteye kuryelerle film gönderirdik.Yurt dışı veya şehir dışı zor ve çok zahmetliydi. Fotoğrafları yetiştirmek için maçın ilk 15 dakikasında çıkar veya statta karanlık oda varsa orda filmleri yıkar gazeteye geçerdik. Çoğu zaman maçın tamamını hiç izleyemezdik.

ÇOK KAYBOLDUK 

O zamanlar internet ve navigasyon olmadığı için özelikle yurt dışında çok kaybolduk. Gideceğimiz yere çok zor gittik. Haritalar veya orada yaşayan insanlardan yardım aldık. Bazen maçlara ve organizasyonlara çok zor ulaştık.

 

BU İŞİ SEVMİYORSANIZ BAŞARILI OLAMAZSINIZ

Dünyada herşeyin dijital olması çok kolaylaştırdı ama fotoğraf kalitesini düşürdü. Makinalar ve objektifler iyice pahalı oldu. Tabi bir de mesleğin kendine ait teknoloji ile alakası olmayan özellikleri var. Merak ve sevgi ile bağlantılı. Bu işe meraklı değilseniz ve sevmiyorsanız başarılı olamazsınız. Yeni nesilde çok iyi, meraklı ve başarılı foto muhabirleri var. Aslında çektikleri fotoğrafları sergileyecek uçsuz bucaksız bir mecra olan bir alan olan sosyal medya var. İşini seven ve iyi yapan muhakkak kendini gösterecektir. Eskisi gibi değil; gazete ve dergi sayısı azaldı. Tirajlar düştü ve reklam gelirleri azaldı. Artık sosyal medya var. Başka bir meslek var mı bilmiyorum; kullandığı ekipman çok pahalı olup da bu kadar az kazanan.  İyi bir araba parasına eş değer ekipman kullanıp çok az paralar kazanıyoruz ve bunu sadece tutku yüzünden yapıyoruz gibi geliyor bana.

HERKES FOTO MUHABİRİ

Eskiden fotoğraf çekebilmek için fotoğraf makinanızın olması gerekiyordu. Bu yüzden fotoğraf cok değerli ve ulaşılması zordu. Ama şimdi herkeste cep telefonu var ve herkes fotoğraf veya video çekebiliyor. Bu yüzden fotoğraf artık çok kolay ulaşılabilir bir şey oldu. Ve maalesef de çok ucuzladı. Tabi ki fotoğraf her zaman çok değerli olacaktır ama ulaşılması daha kolay oldu. Bu mesleği yapmak isteyenlere tavsiyem gerçekten seviyorlarsa ve istiyorlarsa bu işe girsinler. Çünkü bu iş artık ciddi bir özveri, merak ve çok sevgi ile yapılacak bir iş haline geldi.

TFMD’nin Yılın Basın Fotoğrafları jürisinde ilk kez yer aldınız. Fotoğrafların değerlendirme süreci ve katılım sizce nasıldı?

JÜRİ ÇOK ZORLANDI

Benim de jürisinde bulunduğum spor fotoğraflarını seçme konusunda ise yoğun ve ciddi bir seçme süreci yaşadık. Türk basın fotoğrafının Oscar ödülü olarak bilinen TFMD’nin Yılın Basın Fotoğrafları yarışmasında, katılımın geçtiğimiz yıllarda göre daha fazla olduğunu gördük ve yarışmada dereceye giren fotoğrafları seçme konusunda yaklaşık 2 saate yakın bir değerlendirme süreci yaşandı. 20’ye yakın jüri üyesinin bulunduğu spor jürisindeki farklı düşünceler bir kaç kez mola vermemize neden oldu. Zaman, şartlar,makinalar, objektifler ve diğer unsurlar değişse de iyi bir fotoğrafın verdiği etki asla değişmez ve unutulmaz. Fotoğrafı ister dünyanın en iyi makinesi veya ucuz bir cep telefonu ile çek. İyi bir fotoğraf her zaman insanı derinden etkiler.

 

MURAT AKBAŞ KİMDİR?

1974 yılında Erzurum’da doğan Murat Akbaş, ilk ve orta öğrenimini Malatya’da tamamladı. Daha sonra İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi’nin gazetecilik bölümünden mezun olan Akbaş, 1996 yılından beri Fanatik gazetesinde foto muhabiri olarak görev yapıyor. Dünya çapındaki bir çok uluslararası spor organizasyonunu yerinde takip eden Akbaş, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Türkiye Spor Yazarları Derneği ve Türkiye Foto Muhabirleri Derneği üyesi ve aynı zamanda sürekli sari basın kartı sahibi.