Tolga ADANALI

TOLGA ADANALI “NAM-I DİĞER: HAVA FOTOĞRAFÇISI

HABER: Rıza ÖZEL

Yeni Asır’dan Hürriyet’e, DHA’dan Anadolu Ajansı’na uzun yıllar çeşitli medya kurumlarında foto muhabiri olarak görev yapan, kurucuları arasında yer aldığı, 5 yıl önce yayın hayatına başlayan Depo Photos Ajansı’nda hem yönetici olan hem de foto muhabirliğine aktif olarak devam eden Tolga Adanalı, son dönemde İnstagram’daki hava fotoğraflarıyla dikkatleri üzerine çekiyor. Tolga’nın fotoğraflarını yakından bilenler, aslında O’nun uzun yıllardır ‘’yukarıdan’’ çektiği fotoğraflarını hatırlar. Henüz drone icat edilmemişken, 2000’li yılların başında microlight, paramotor gibi hava araçlarıyla çektiği Akdeniz ve Ege sahilleri fotoğraflarıyla farklı bir açıdan bakmayı başaran Adanalı, bu fotoğraflarıyla çok sayıda ödül de almıştı.

ANKARA’DA ÇEKTİĞİ HAVA FOTOĞRAFI OLAY OLMUŞTU

Tolga, Ankara’da çalıştığı dönemde çektiği bir üst açı fotoğrafıyla da tartışmaların odağında yer almış, canlı yayında ve noter huzurunda aynı kareyi bir kez daha çekmişti. Ankara’daki Başkent Öğretmen Evi’nin çatısından Anıtkabir ve Kocatepe Camii’ni yan yana çeken foto muhabiri, fotoğrafın AA takviminde yer almasının ardından başta Habertürk TV ‘nin ana haberi olmak üzere çeşitli kurumlar tarafından ’’manipülasyon’’ iddialarıyla karşı karşıya kalmış, Ankara’da böyle bir açının olamayacağını, devletin ajansının ‘’photoshop’’ ile cami ve Anıtkabir’i yan yana getirdiğini belirten haberlere konu olmuştu. İddialara karşı, AA yönetimiyle beraber canlı yayında, noter ve Türkiye Foto Muhabirleri Derneği yöneticilerinin bilirkişiliği huzurunda aynı kareyi Başkent Öğretmen Evi’nin çatısından bir kez daha çekince, Habertürk TV’nin anchormani ana haber bülteninde özür dilemiş ve görevinden istifa etmişti. Tolga Adanalı, “olay” olan fotoğrafı şöyle anlattı:

‘’Bir şehri, bölgeyi veya yeri havadan gösteren açılar hep bana farklı gelmiştir. Bakış açınızı genişletiyorsunuz, değiştiriyorsunuz ve alternatif yaratıyorsunuz. O dönem de İzmir’den Ankara’ya AA Genel Müdürlüğü’ne yeni tayin olmuştum. Akşam ajansta görevliydim, ofiste oturmak yerine ajanstan bir şoför aldım ve şehri biraz tanımak için turladım. Şoföre, “Kenti görebileceğim en yüksek noktalar neresi?’’ diye sorduğumda bana Başkent Öğretmen Evi’nin çatısını söyledi. Fotoğrafı oradan tele objektifle çektim. Çok görülmeyen bu açı, AA’dan yayınlanınca olay oldu. Fotoğraf, perspektif doğru kullanıldığında çok etkileyici bir noktaya gelebiliyor. Çünkü perspektif, fotoğrafa derinlik, mesafe ve hacim katıyor. Aslında perspektif fotoğrafın çok bilinen bir kuralıdır. Bir yeri yukarından çektiğinizde de bu perspektiflerden birine sahip oluyorsunuz’’

TÜRKİYE’YE DRONE’U İLK GETİRENLERDEN

AA’nın New York ofisinde uzun yıllar çalışan, Amerika’da fotoğraf ve görsel sanatlar üzerine yüksek lisans eğitimi de alan Tolga Adanalı, 2011 yılında İstanbul’a döndüğünde yanında – o dönem Türkiye’de henüz çok bilinmeyen – bir de drone getirmiş. Adanalı o yılları şöyle aktarıyor:

‘’Dronelar şimdiki gibi cebe sığacak kadar küçülmemiş, çok fazla ticari değil ve markalaşmamıştı. Ben, Colorado’da özel siparişle yaptırdım. 1 ayda demonte olarak geldi New York’taki evime. Kurulduğunda yaklaşık 80 cm çapında olacaktı. Türkiye’ye getirdim, 6 ay kadar kurduracak birilerini aradım, en sonunda Ankara’da askeri amaçlı insansız hava aracı üretimi için Ar-Ge çalışmaları yapan bir yer buldum. Kurulumu, mekanik ve sistem ayarlamaları 15 gün kadar sürdü. Şimdiki gibi altında sabit kamerası yok, kendi profesyonel ekipmanınızı altındaki özel mount’a yerleştiriyorsunuz. Hatta siparişi verdiğim zaman, yukarıda çekilen görüntüyü anında bir ekrana yansıtacak sistem yoktu, bunun için ekstra bir ücret vardı, pahalı olduğu için alamadım. Çektiğimi göremiyordum yani. Türkiye’de bu tip drone sayısı bir elin parmakları kadar azdı. Mehmet Öztekin’in Flycam’i gibi hava çekiminde ustalaşmış birkaç şirket vardı ve onlar bunu daha farklı sistemlerle yapıyorlardı. Bir süre bu drone’u kullandım fakat lojistiği çok zordu, bagaja zor sığıyordu, ayrıca ön hazırlığı o kadar uzun sürüyordu ki çok sürdürülebilir bir yöntem değildi. Sonra zaten Depo Photos’un kuruluş çalışmalarına odaklanınca bir dönem hava çekimlerinden uzak kaldım.’’

ANADOLU’YU FARKLI BİR AÇIYLA YANSITMAYI HEDEFLİYOR

Drone teknolojisindeki ilerlemeler, DJI, Parrot, GoPro, Yuneec gibi markaların çıkmasıyla hava fotoğrafına tekrar heyecanı artan Tolga, bir DJI ile tekrar sahalara dönmüş. Şöyle anlatıyor : ‘’Ancak bu kez planlıyım. Haritada kendime göre bir yol çizdim. Anadolu’yu adım adım çekmeyi hedefliyorum. Egeliyim, hem iş icabı hem de neredeyse çocukluğumdan beri Ege sahillerindeyim, uzun yıllar kışları İzmir’de yazları Datça’daydım, tüm bölgeyi neredeyse karış karış bilirim. Bu bir avantaj tabi, bu yüzden önce Muğla’dan, özellikle Datça koylarından başladım. Eskisi gibi yayınlama alanımız da kısıtlı değil. 2000’lerin başında haber fotoğrafı dışında çektiğimiz güzel bir Anadolu fotoğrafı 3-5 gazetede çıkardı ve sadece o gün görünürlüğü olurdu, şimdi sosyal medya var, kendi yayın alanımız. Instagramı son dönemde hava fotoğrafları ağırlıklı kullanmaya başladım.’’

Hava fotoğrafı çekmenin drone sistemleri ile artık çok kolaylaştığını belirten Adanalı, sözlerini şöyle sürdürdü:

‘’Kolaylaştı, ama planlama gerektiriyor. Drone fotoğrafındaki en önemli nokta zaman ve hava şartları. Ben şurası iyi, şurada durayım da drone kaldırıp hemen çekiyim şeklinde ilerlemiyorum. Bir iş akışım var. Önce bölgeye yerden otomobille turlayarak bakıyorum, google maps gibi harita uygulamaları detaylara kadar gösteriyor, bu uygulamalardan uzun süre  inceliyorum. Kendi bakış açıma göre en iyi açının hangi noktada olacağını belirlemeye çalışıyorum. Drone ile havada kalma süresi sınırlı, 20 – 25 dakika arası bir süreniz var. Bu süreyi en aktif şekilde kullanmak gerekiyor. Önceden iyi planlama yaparsanız alternatif kareler çekme şansınız fazla olur. Genellikle sabahın çok erken saatlerini tercih ediyorum. Gün doğumunda rüzgar neredeyse hiç olmuyor, ışık çok güzel düşüş sağlıyor. Video da çekiyorsanız stabil bir görüntü elde etme şansınız yüksek. Plaj, güneş şemsiyeleri, yolda otomobil gibi detayları da çekiyorum ama önceliğim bölgeyi daha genel göstermek. Bunun için de yükselebildiğim kadar yukarı çıkıyorum. Drone ile çektiğim karelerde benim en sevdiklerim bölgeyi daha genel gösterip coğrafi özelliklerini yansıtanlar oluyor’’

Tolga son bir yılda, Datça Yarımadası, Bodrum, Fethiye koyları, İzmir, İstanbul, Kırklareli, Burdur, Antalya, Kaş ve Bolu Yedigöller’de drone ile çekimler yaptı. Drone fotoğrafları dışında da Anadolu’dan geniş bir hava fotoğrafı arşivine sahip. Yaşadığı İstanbul’da fırsat buldukça sıklıkla drone çekimleri yapıyor. Şimdi, yaklaşık 10 gün sürecek uzun soluklu bir çekim için Kapadokya ve çevresi üzerinde planlama yapıyor.  Meraklıları, bu linklere girerek, fotoğrafları görebilir.

https://tolgaadanali.net/aerial

https://tolgaadanali.net/prints