CLOE KERHOAS

CLOE KERHOAS / Agence Le Journal Yayın Yönetmeni

Türkiye’de butik bir fotoğraf ajansı zihniyeti ile çalışan ve kısa sürede dünyanın saygın yayınlarının dikkatini çeken Le Journal, nasıl doğdu? Hangi fikir öncülük etti?

Le Journal, fikir olarak 2009 yılı başlarında düşünülmüş olsa da resmi kuruluş 2013 yılında İstanbul’da oldu. Bağımsız fotoğrafçılar tarafından kurulan Le Journal’ın fikir babası ise aynı zamanda kurucusu olan Emin Özmen’dir. İstanbul’u merkez haline dönüştürerek Türkiye ve Ortadoğu’daki gelişmeleri yakından takip etmek, insan hakları ve ihlallerini temel alan, sosyal konuları irdeleyen ve uluslararası fotoğrafçıları bağımsız hikayeler üretebilecekleri bir çatı altında buluşturarak, bu fotoğrafçıların çalışmalarını dünyanın önde gelen medyaları ile paylaşmak, ayrıca partnerler bulmak, ortaklıklar geliştirmek gibi düşüncelerin ürünüdür Le Journal. Emin Özmen’in bu yöndeki çalışmalarına daha sonra İstanbul’dan Engin Güneysu, Kosova’dan Ferdi Limani ve Fransa’dan Pierre Belhassen ile Zacharie Rabehi de katıldı.

FRANSA, FOTOJURNALİZMİN MERKEZİ

İsim neden Fransızca seçildi?

Ajansın ismi tasarlanırken uluslararası medya camiası tarafından anlaşılabilir bir isim olmasına dikkat edildi. Fransa, fotojurnalizmin merkezi, bu nedenle böyle bir ismin daha kolay algı oluşmasına yol açacağı düşünüldü.

Ajansın tanınmasında Emin Özmen’in aldığı uluslararası ödüllerin etkisi oldu mu?

Muhakkak etkisi olmuştur. Emin Özmen’in 30 yıl aradan sonra Türkiye’ye World Press Photo ödülünü getirmesi büyük bir motivasyon oluşturdu. 2014 yılında aynı ödül bu kez multimedya kategorisinde kazanıldı. Sonrasında TIME tarafından yılın ilk 10 fotoğrafı arasında gösterilmesi ardından Prix Bayeoux ödülü, ajansa ciddi bir prestij kazandırdı. Daha sonra dünyanın önde gelen pek çok festivaline katılımlar gerçekleştirildi ve buralarda ortaklıklar geliştirilince bu başarılar pekiştirilmiş oldu.

Şu anda kaç foto muhabiri ya da fotoğrafçı Le Journal ile çalışıyor?

Emin’in Temmuz Ayı’nda Magnum Photos’a katılmasının ardından şimdilik, İstanbul’dan Engin Güneysu, Kosova’dan Ferdi Limani ve Fransadan Pierre Belhassen ve Zacharie Rabehi ile yoluna devam ediyor. Yılsonuna doğru bir süredir iletişimde olduğumuz bir Alman ve bir Fransız kadın fotoğrafçının katılımını da duyurmaya hazırlanıyoruz.

Le Journal’in pazarı neresi?

Dünyanın önde gelen tüm medyaları ile çalışıyoruz diyebilirim. TIME dergisi, New York Times, Washington Post, Newsweek, Le Monde Magazine, Paris Match, Der Spiegel, L’Espresso, L’Obs, CNN, BBC, Al Jazeera ve daha birçoğu.

Engin Güneysu – Le Journal

HER KONUYU FOTOĞRAFLIYORUZ

Le Journal, daha çok nasıl fotoğraflar üretiyor?

Le Journal’in fotoğrafçıları ürettikleri içerik anlamında tamamen bağımsız diyebiliriz. Bölgemizdeki önemli gelişmeleri, temeline insan haklarını esas alan tüm konuları izlemeye ve aktarmaya çalışıyoruz. Bunun yanında günlük hayatı, sokaklardaki yaşamı, yaşadığımız gün ile ilgili her konuyu fotoğraflamaya çalışıyoruz. Uzun soluklu projeleriyle dikkat çeken fotoğrafçıları barındırıyorsunuz, bu projeler maddi olarak nasıl destekleniyor? Yapılan yayınların fotoğrafçılara maddi bir gelir oluşturduğunu söyleyebiliriz, ancak yeterli mi? Değil. Bazen fotoğrafçılar bireysel olarak fonlara ve yarışmalara katılıp işlerini geliştirmek için kaynak aramaya çalışabiliyor.

EN BÜYÜK SORUN LOKAL KALMAK

Kolektif ajansların Türkiye’deki durumunu nasıl buluyorsunuz?

Türkiye’deki ajansların gelişmekte olduğunu gözlemliyoruz, ama en büyük sorun lokal kalıyor olmaları. Le Journal’in kuruluş nedeni zaten dünya ile bir bağ kurabilmek. Ama Nar Photos, uzun yıllardan beri önemli çalışmalar yapıyor, izliyor ve takdir ediyoruz.

Kolektif fotoğraf ajanslarının Türkiye’de ve dünyada geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Az öncede bahsettiğim gibi bu bir anlamda bu kolektiflerin hedeflerine bağlı. Evet, burada bir şeyler yapılabilir, iyi-kötü bazı işler ortaya çıkarılabilir ki öyle de oluyor. Ama fotojournalizm dünyası çok geniş, Türkiye’nin dışına dünyaya açılmak gibi bir hedefiniz yoksa her geçen gün daha da büyüyen bu dünyada sizin fark yaratmanız biraz daha zorlaşıyor.

Fotoğrafçı Le Journal’e nasıl ulaşabilir?

Bugün için uygulamamız; karakterleri bize uyum sağlayabilecek, dürüst ve çalışkan fotoğrafçıları izlemek ve ilgilendiklerimizi ajansa davet etmek şeklinde. Fotoğrafçı sayımız 10’a ulaşıncaya kadar davet yöntemiyle devam edeceğiz. Ardından online duyuru ile fotoğrafçıların aday olabilecekleri bir sistem geliştireceğiz.

Engin Güneysu – Le Journal

HER KONUYU FOTOĞRAFLIYORUZ

Le Journal, daha çok nasıl fotoğraflar üretiyor?

Le Journal’in fotoğrafçıları ürettikleri içerik anlamında tamamen bağımsız diyebiliriz. Bölgemizdeki önemli gelişmeleri, temeline insan haklarını esas alan tüm konuları izlemeye ve aktarmaya çalışıyoruz. Bunun yanında günlük hayatı, sokaklardaki yaşamı, yaşadığımız gün ile ilgili her konuyu fotoğraflamaya çalışıyoruz. Uzun soluklu projeleriyle dikkat çeken fotoğrafçıları barındırıyorsunuz, bu projeler maddi olarak nasıl destekleniyor? Yapılan yayınların fotoğrafçılara maddi bir gelir oluşturduğunu söyleyebiliriz, ancak yeterli mi? Değil. Bazen fotoğrafçılar bireysel olarak fonlara ve yarışmalara katılıp işlerini geliştirmek için kaynak aramaya çalışabiliyor.

EN BÜYÜK SORUN LOKAL KALMAK

Kolektif ajansların Türkiye’deki durumunu nasıl buluyorsunuz?

Türkiye’deki ajansların gelişmekte olduğunu gözlemliyoruz, ama en büyük sorun lokal kalıyor olmaları. Le Journal’in kuruluş nedeni zaten dünya ile bir bağ kurabilmek. Ama Nar Photos, uzun yıllardan beri önemli çalışmalar yapıyor, izliyor ve takdir ediyoruz.

Kolektif fotoğraf ajanslarının Türkiye’de ve dünyada geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Az öncede bahsettiğim gibi bu bir anlamda bu kolektiflerin hedeflerine bağlı. Evet, burada bir şeyler yapılabilir, iyi-kötü bazı işler ortaya çıkarılabilir ki öyle de oluyor. Ama fotojournalizm dünyası çok geniş, Türkiye’nin dışına dünyaya açılmak gibi bir hedefiniz yoksa her geçen gün daha da büyüyen bu dünyada sizin fark yaratmanız biraz daha zorlaşıyor.

Fotoğrafçı Le Journal’e nasıl ulaşabilir?

Bugün için uygulamamız; karakterleri bize uyum sağlayabilecek, dürüst ve çalışkan fotoğrafçıları izlemek ve ilgilendiklerimizi ajansa davet etmek şeklinde. Fotoğrafçı sayımız 10’a ulaşıncaya kadar davet yöntemiyle devam edeceğiz. Ardından online duyuru ile fotoğrafçıların aday olabilecekleri bir sistem geliştireceğiz.

Zacharie Rabehi – Le Journal
Le Journal’in fotoğraflarına nasıl ulaşılabilir?
Le Journal fotoğrafçıları, genellikle uzun soluklu çalışmalar yapıyor. Bu çalışmalar bittiğinde ise en geniş kitleye ulaşabilecek medyalar aracılığıyla yayın yapıyor. Çalışmalara ulaşmak isteyenler veya diğer yayınlar veya atölye çalışmalarını takip etmek isteyenler ajansın web sitesine bakabilirler. En geniş kaynak “www.agencelejournal.com” ama bunun yanında sosyal medya kanallarımız da sürekli güncel ve aktif durumda.
https://www.instagram.com/agencelejournal/
https://www.facebook.com/agencelejournal/
https://www.twitter.com/agencelejournal

Engin Güneysu – Le Journal

Ferdi Limani – Le Journal


Zacharie Rabehi – Le Journal

Zacharie Rabehi – Le Journal